22 Şubat 2025

Beyşehir Haber Sitesi

Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Teknoloji Haber Sitesi

Zayıf Fransız kadınlarının sırrı: Kruvasanları vücudunuza yapışmadan nasıl yiyebilirsiniz

Fransız kadınları, kadın dünyasında büyük bir filtre gibidir: ince, zarif ve görünüşe göre aşırı kiloya karşı bağışıklık kazanmışlar. Tüm dünya obezite ve stres yeme alışkanlığıyla boğuşurken, ortalama bir Georgette veya Françoise Paris'te dar kot ...

Fransız kadınları, kadın dünyasında büyük bir filtre gibidir: ince, zarif ve görünüşe göre aşırı kiloya karşı bağışıklık kazanmışlar. Tüm dünya obezite ve stres yeme alışkanlığıyla boğuşurken, ortalama bir Georgette veya Françoise Paris’te dar kot pantolonla ve kolunun altında bir baget ekmekle dolaşıyor. Üstelik beslenme düzenleri sağlıklı yaşam bloggerlarının menüsüne hiç benzemiyor. Kahvaltıda çıtır kruvasan, öğle yemeğinde zengin soğan çorbası, akşam yemeğinde dana bourguignon … Hepsi de pişmanlık duymadan ve elinizde bir kadeh şarapla.

Peki onların sırrı ne? Önemli olan tabağınızda ne olduğu değil, onu nasıl ve ne zaman yediğinizdir.

Fransa’da yemek yemek sadece vücuda kalori almak değil, gerçek bir sanattır. Orada kimse bir şeyler atıştırmak için acele etmiyor veya bir hamburgeri üç lokmada mideye indirmiyor. Yemek yenir, zevk alınır ve bundan bir ritüel yaratılır. Çocuklar bunu küçük yaşlardan itibaren öğreniyor, dolayısıyla yemeğe karşı bu özel tutum Fransız kadınlarının adeta DNA’sında var. Gastronominin ustalarından birkaç ders almanın zamanı geldi!

PROGRAMLI BESLENME

Fransızlar, Fransız kadınları da dahil olmak üzere, her zaman belirli saatlerde kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği yerler. Fransa’da yemek yemek bir ritüeldir, buzdolabıyla tesadüfi bir karşılaşma değildir.

Bir Fransız kadını için, yolda bir şeyler atıştırmak, kasım ayında evden atkısız çıkmak gibi bir şey. imkansız. Günde üç öğün yemek yiyorlar, her lokmanın tadını çıkarıyorlar. Ama gece 11’de dolaptan çikolata çalmıyorlar.

Uzun süre aç kalmak kötüdür, midelerinin acı çekmesine izin vermezler. Ve arkadaşlarıyla bir kafede buluştuklarında eğer aç değillerse bir fincan kahve içerler.

YEMEK ONLAR İÇİN BİR ZEVKTİR

Fransız kadını fast food yeme yaklaşımı karşısında dehşete düşerdi. Fransa’da yemek yemek sadece açlığı gidermenin bir yolu değil, adeta kutsal bir ritüeldir.

Fransız kadınları yemek yemezler; yemekle flört ederler. Onlar yiyip bitirmiyorlar, ziyafet çekiyorlar; doymak için değil, eğlenmek için yiyorlar

Peki ya kruvasan? Ağzınızda eriyen, kat kat hafif bir çıtırtı. Çikolata? Küpü dillerinin üzerinde yavaşça eritiyorlar, her bir lezzet ipucunu hissediyorlar.

Fransız mutfağı bir lezzet senfonisidir. Tereyağlı çıtır kruvasan. Şarapta kızartılmış dana eti, vaat edildiği gibi yumuşak. Altın rengi peynir kabuğuyla baharatlı soğan çorbası. Güneyin güneşinden nasibini almış bir şarap. Fransız kadınları hem eğleniyor hem de zayıf kalıyor.

Beslenme uzmanı Jane Clarke, Daily Mail’e verdiği demeçte Fransa’daki beslenme alışkanlıklarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Çikolata bile olsa, onu afiyetle yiyin. “Bloğu bütün olarak yutmayın, parça parça yiyin ve her parçadan sonra su içerek tadını tekrar alın.”

Bu arada Fransız kadınları bol su içiyorlar, bu da vücuda iyi geliyor. Gazlı içecekler veya meyve suları yok.

ACI ÇEKMEDEN ÖLÇÜLÜLÜK: KİLO ALMADAN TATLI NASIL YENİR

En sevdiğiniz yiyeceklerden oluşan uzun bir listeden vazgeçmek zorunda kaldığınızda, katı diyetlerin sağlığınıza ne kadar zararlı olabileceğini hepimiz biliyoruz. Bu yaklaşım, kilo verenlere acımasız bir şaka yapıyor: salatalık ve marul yaprağı çiğnemek er ya da geç iğrenme ve üzüntüye yol açacak ve daha sonra lezzetleri ayrım gözetmeksizin yemeye başlayacaklar. Sonuç daha da fazla kilo.

Fransız kadınları yemek konusunda kendilerini sınırlamıyorlar. Dizi izlerken tatlı yiyecekler ama bu altı dilim pasta değil, tek bir şık ekler olacak. Biliyorlar ki; zayıflığın baş düşmanı pasta değil, stresli durumlarda kontrolsüzce pasta yemektir.

Daha önemlisi niceliktir. Fransız kadınları altın kuralı uyguluyor: Her şeyi yiyin, ama az yiyin. Uzun süre mücadele edip, sonra da bir çöküntüden sonra irade eksikliğiniz yüzünden kendinizi suçlamaktansa, kendinize bir şekerleme veya ekler almak daha iyidir. Sevdiğiniz yiyeceklerden vazgeçmek, obeziteye kadar uzanan sağlık sorunlarına yol açabilen önemli bir psikolojik strestir.

Bir Fransız kadını minyatür bir pasta alacak, tüm tatlarını tadacak, kahvesinden bir yudum alacak… ve mutlu olacak.Sadece lezzet değil, kontrol de önemli.

Kilo almamak için Fransız kadınları kalorilerini yeniden dağıtacak. Örneğin öğle yemeğinde tatlı olarak kek yedikten sonra akşam yemeğinde garnitür porsiyonunu azaltacak veya tamamen ortadan kaldıracaktır.

Bu arada Fransa’da patates püresi ve makarna yerine sebze garnitürleri tercih ediliyor.

Fransız mutfağının bir diğer püf noktası da porsiyonların küçük olmasıdır. Tipik bir Fransız yemeği, etli bir tabak patates kızartması yerine, sadece bir veya iki kaşık sebze suyuyla servis edilen et veya balıktır.

ÜRÜN KALİTESİ

Fransa’da fast food yaygın ama talep yok. Fransız kadınları konserve yiyeceklerden, mayonezden, cipslerden, şişelenmiş soslardan ve diğer sağlıksız yiyeceklerden hoşlanmazlar. İnsanlar yiyecek satın alırken şu ilkeye göre hareket ederler: “Daha pahalı bir şey alayım, çok ve ucuz olandan daha az yerim.” Bir Fransız kadını sosisli sandviç yerine balık filetosu yemeyi, kremalı bir pasta yerine de bitter çikolata yemeyi tercih eder.

Beslenmenin önemli bir bileşeni taze bitkisel gıdalardır. İnsanoğlunun en sağlıklı beslenme biçimi olan Akdeniz diyetinin yüzyıllardır geliştiği bölgelerden biri de Fransa’dır. Bu diyet güçlü bir kalp ve uzun ömür sağlar ve balık, deniz ürünleri, sebzeler, meyveler ve tahıllara dayanır.

YAŞAM BİÇİMİ OLARAK HAREKET: SPOR SALONU? HAYIR, TEŞEKKÜR EDERİM!

Spor salonunda terlemek Fransız kadınlarına göre değil. Nehir kenarında yürümeyi, bisiklete binmeyi veya alışverişe gitmeyi tercih ediyorlar; böylece fitness takip cihazları bunu bir maraton gibi düşünüyor. Fransız kadınları kaslarını şişirmekten veya spor salonunda kendilerini yormaktan pek hoşlanmazlar. Yürüme ve bisiklete binme, doğa yürüyüşü ve kayak yapma olasılıkları daha yüksektir.

Fransız kadınları için egzersiz, kruvasan yemenin cezası değil, hayatın doğal bir parçasıdır.