Bedeninizi bilime bağışladığınızda ne oluyor?

Ölüm kaçınılmaz ve çoğu zaman da tahmin edilemez bir durumdur. Fakat öldükten sonra bedeninize ne olacağını belirleyebilirsiniz; ölmeden önce bedeninizi veya bedeninizin bazı kısımlarını araştırma çalışmaları için bağışlamayı tercih ederseniz tabi ki. ABD Sağlık Kaynak ve Hizmetleri Dairesi, bağışlanabilecek sekiz hayati organ olduğunu belirtiyor:

Bunlar kalp, böbrekler (ikisi de), pankreas, akciğer (yine ikisi de), karaciğer, bağırsaklar, eller (yine ikisi) ve yüz. Kalp kapakçıklarınız veya korneanız gibi doku ya da kan veya kök hücrelerinizi de bağışlayabilirsiniz.

ABD’de her yıl yaklaşık 20 bin kişi bütün bedenini bilime bağışlamayı seçiyor. Bu durumda, öldükten sonra bir donörün vücuduna ne oluyor?

BEDEN BAĞIŞLAMANIN ADIMLARI

Populer Science Türkçe’ye göre bağış için ilk adım, pek çok bağış hizmetinin devreye soktuğu katı gereksinimlerden geçmek. İngiltere’deki Newcastle Üniversitesinin Beden Bağışlama Programının ve Anatomi Bölümünün başındaki isim Pamela White, tek organ veya doku bağışlamanın aksine bir donörün yaşının büyük bir etmen olmadığını söylüyor. Fakat bir donörün nasıl öldüğü, kabul edilme olasılığını değiştirebilir. “Kırklı yaşlardayken kayıt olan kişilerde yetmiş veya seksenlerine geldiklerinde ne gelişeceğini bilmiyoruz” diyor Whine. Bir donörün bedeninden yayılabilen bulaşıcı hastalıkların veya solunum hastalıklarının, eleme unsurlarından biri olduğunu ekliyor Whine. Pek çok kurumda, donörlerin bedenleri için ağırlık sınırları var; donörler genelde 80-90 kg’da veya bir insanın sağlığını analiz ederken kullanılan tartışmalı ve çürütülmüş bir yöntem olan VKİ’ye göre sınırlandırılıyor.

Fakat bir donör kabul edilirse, bedeni alıcı kurumla bağlantılı bir cenaze direktörünce alınıyor. White’ın meslektaşı ve Newcastle’ın Anatomi ve Klinik Beceriler Teknik Takım Lideri Isobel Duckling, sonraki 24 saat içerisinde teknisyenlerden oluşan bir takımın bedeni mumyalayacağını söylüyor. Bunu yaparken, ana atardamarlardan birine formaldehit içeren bir mumyalama çözeltesi enjekte ediliyor ve bedendeki kan ana bir damara bağlı bir boru aracılığıyla dışarı itiliyor. Takım, on ila on beş litrelik mumyalama sıvısını vücuda enjekte ediyor. Newcastle’da Duckling’in takımı, daha sonra donörü altı ila sekiz hafta boyunca soğuk bir depoya yerleştiriyor. Ardından donörün zamanı geliyor; üniversite, bedenini araştırma çalışmaları veya tıp eğitimi için kullanıyor.

Newcastle’da donörler, araştırmacıların bedenlerini ne kadar uzun süre inceleyebileceğini de seçebiliyorlar. Bazıları tıp fakültelerinin bedenlerini süresiz olarak tutmasına izin vermeyi tercih ediyor. Diğerleri ise fakültenin belli bir dönemden sonra bedenlerini ailelerine geri vermesini istiyor. “Sonrasında o donörün yakılmasını sağlıyoruz, aileyle iletişime geçiliyor ve ardından aile bu cenaze hizmetine katılabiliyor” diyor Duckling.

Newcastle, tıp öğrencilerinin incelediği donörlere dikkatli şekilde göz kulak oluyor. Donörün vücut veya dokusuyla beraber odada en az iki elemanın bulunması gerekiyor ve beden saklama odalarına erişim sıkı bir şekilde gözetlenip kısıtlanıyor.

BAĞIŞ HİZMETİNİZİ DİKKATLİ SEÇİN

Potansiyel donörlerin, Newcastle’daki düzenin standart olmadığını ve beden bağış hizmetlerinin kurallarının önemli ölçüde değiştiğini unutmaması gerek. ABD’deki kar amacı gütmeyen çoğu vücut bağışlama programı üniversitelerle ilişkili değil. Diğer hizmetler ise kar amacı güdüyor. Donörleri teslim ederken zaman ve hızlı nakil en önemli şeyler olduğundan, bu hizmetler genelde coğrafi konumlara tabi. Mesela California Üniversitesinin beden bağışlama programına kayıt olur ve sonrasında başka bir eyalete taşınırsanız, program listeden çıkmanızı ve yerel bir programa kayıt olmanızı talep ediyor.

ABD çapındaki 72 beden bağış programına yönelik yakın zaman önce yürütülen bir ankette, çoğu programın donörlere bedenlerinin ne kadar uzun süre saklanacağına karar verme olanağı sunmadığı bulunmuş. Bu programlar ayrıca belli tipte araştırmaları tercih etmeyen hastalar için sınırlı kapsam sağlıyor. Söz konusu politika, kar amacı güden düzenbaz “beden simsarlarının” donörleri Savunma Bakanlığına gönderdiği zaman yakın takibe alınmıştı. Burada araştırmacılar, balistik testler veya cephane testleri kapsamında donörleri vurmuş ya da patlatmıştı. Donörlerin aileleri, haklı olarak bunu olumlu karşılamamıştı.

ABD’de kar amacı gütmeyen bağış hizmetleri arasında bile standart hale getirilmiş yasal düzenlemeler asgari düzeyde; yani ilkeleri bireysel sağlayıcılar belirliyor. Bedenlerin tıbbi araştırmaları ilerleten testlerde kullanıldığını veya hekimlerin eğitilmesine yardımcı olduğunu garantiye almak isteyen donörler, bağış hizmetlerini dikkatli seçmeli. Duckling, bazı donörler için motivasyonların daha kullanışlı olduğunu söylüyor. Bilim insanı şöyle açıklıyor:

“Geçenlerde cenaze masrafı sebebiyle daha fazla kişinin bedenini bağışlamak istediğini keşfettik.”

White bir kişinin bedenini bilime bağışlamasının, donörün niyeti ne olursa olsun çok cömert bir şey olduğunun altını çiziyor. “Bizde kaldıkları süre boyunca; ki onları en az üç yıl tutuyoruz, çok sıkı çalışacaklar ve 3.000’i aşkın sağlık uzmanına bir şeyler öğretecekler. Bunlar eczacılık öğrencilerinden tıp öğrencilerine, konuşma ve dil terapistlerinden diş hekimlerine kadar herkesi kapsıyor” diyor.

“Donörün cömertliğinin meydana getirdiği bu derin etki, gelecek nesillere faydalı olacak bilgiler aracılığıyla devam edecek” diyor White. “Özverili hediyeleriyle beraber diğer pek çok kişi yaşayacak.”

Related Posts

Yeni iddia kafaları karıştırdı! 15 bin yıllık fark ortaya çıktı

Yeni bir araştırmaya göre modern insanların Avustralya’ya 65 bin yıl önce değil, yaklaşık 50 bin yıl önce ulaştığı ileri sürüldü. La Trobe Üniversitesi’nden Jim Allen ve Utah Üniversitesi’nden James O’Connell, Neandertal DNA’sı üzerine yapılan son çalışmaların ardından bu iddiayı ortaya koyarak, Avustralya’ya ilk gelen insanların Neandertal genleri taşıdığına dikkat çekti.

Armin Strom’un yeni saati koleksiyonerleri mest etti

İsviçreli saat üreticisi Armin Strom, zamana farklı bir bakış sunan yeni modeli Gravity Equal Force Ultimate Sapphire Blue ile dikkat çekiyor. Şirketin System 78 koleksiyonuna eklenen bu özel saat, İsviçre Alplerinin buzul göllerinden esinlenerek …

2032’de Ay’a asteroit çarpabilir

Dünya bu kez ucuz atlattı, ama Ay için aynı şeyi söylemek zor. Astronomlar, bu yılın başında keşfedilen 2024 YR4 adlı asteroitin, 2032 yılında Dünya’ya çarpma ihtimali olabileceğini duyurmuştu. Yaklaşık 53 ila 67 metre çapında olan bu göktaşı, bir şehri haritadan silebilecek güçte. Neyse ki daha sonra yapılan detaylı gözlemler, bu ihtimalin en fazla yüzde 3 olduğunu ve şu an için Dünya’nın herhangi bir tehdit altında olmadığını ortaya koydu.

Microsoft, 40 yılın ardından “Mavi Ekran”a veda ediyor

Microsoft, 40 yılın ardından “Mavi Ekran”a veda ediyor

SpaceX’in Starship roketi deneme uçuşu öncesinde patladı

SpaceX şirketine ait Starship roketi, ABD’nin Texas eyaletindeki deneme uçuşu öncesinde arızalanarak patladı.

Microsoft’a Alman darbesi

Almanya’nın kuzeyindeki Schleswig-Holstein eyaleti, küresel teknoloji şirketlerinin artan gücüne karşı radikal bir duruş sergiliyor. Eyalet, önümüzdeki üç ay içinde kamu çalışanlarının, polis memurlarının ve yargıçların neredeyse tamamının Microsoft …

vozol sigara