“Erdoğan yapayalnız kaldı”

İki haber bir gün arayla geldi.
İlki, Gonca Kuriş’in katiliyle birlikte iki Hizbullahçının affıydı.
Erdoğan, gencecik çocukları cezaevlerine, içerdeki çetelerin zulmüne gönderirken Hizbullahçılar için af kararnamesini imzalayıvermişti.

Neredeyse senkronize biçimde, önce İsrail medyasından.. Daha sonra, aralarında Saray medyasının da olduğu mahfillerden çarpıcı bir haber geldi.
Netanyahu, kabinesini toplayacaktı. Hem de “TÜRKİYE GÜNDEMİYLE”.
Gerekçe, Türkiye’nin Suriye’deki varlığını genişletmesinden duyulan endişeydi. Haberde şöyle deniyordu:
“Suriye yönetiminin ekonomik, askeri ve siyasi yardım alma karşılığında, Rusya’nın Akdeniz kıyısındaki tek üssü Tartus’un yanıbaşında.. Humus’ta, bir askeri üssü Türk ordusuna devretmek için Ankara ile ileri düzeyde görüşmeler yaptığı öne sürülüyor, bunun da İsrail’i ciddi ölçüde endişelendirdiği vurgulanıyordu.”

Bu yüzden ne olup bittiğini.. Erdoğan ile Şara arasındaki pazarlıkları ancak böyle dolaylı biçimde anlayabiliyoruz.

Anlayamadıklarımızı da -Şara’nın ricasıyla mı kim bilir- katillerin serbest bırakılmasından.. Suriye lafı geçtiğinde Recep Tayyip ve Bilal Erdoğan’ın gözlerinin parlamasından seziyoruz.

Gözler parlıyor.. Ama dudaklar mühürlü!
Sadece bizler değil.. Öyle görünüyor ki, Bahçeli “aman rahatsız etmeyelim” kibarlığıyla gündemin “dışında” tutuluyor!
Dahası, tahmin etmenin ötesinde, Cumhur Ittifakı’nın fiilen sona erdiğini görüyoruz. Ne bir ziyaret.. Ne bir sevgi dolu mesaj.. Can ile canan ayrı düşmüş, belli

Tam da bu sırada, Türk siyasetinde, özellikle ‘90’larda çok konuşulan Mümtazer Türköne bombanın pimini çekmez mi! Hani şu meşhur “yürek yemiş” deyişini hatırlatan bir yazı yazıp üstüne X’te paylaşmaz mı!

“ERDOĞAN YAPAYALNIZ KALDI”

“Dikta rejimleri seçim kaybetmez. 2015’den beri Sözde Dikta rejimi, art arda seçim kaybetti. Şu anda bile çoğunluğu değil, MHP desteği ile ayakta duran bir azınlığa dayanıyor.
Nitekim son İmamoğlu operasyonu, kazanamayacağını bildiği seçim yerine, elindeki güçleri seferber edip bir Bizans Saray Düzeni inşa etmeyi amaçlıyordu. İç çekişmelerine güvenip CHP ortadan ikiye bölünecek, bu arada korku iklimi egemen olacak, alternatif iktidar arayanların fenerleri sönecekti. Halkın özgürlük, adalet ve iyi yönetim susuzluğu siyaset sahnesindeki entrikaların üzerinden bir sel gibi aştı ve diktanın “sözde” kısmı da sular altında kaldı.

Evrensel ve tarihsel örnekler dikta rejimlerinin, hatta “sözde” olanların bile silahlı bir güce, yani orduya dayandığını gösteriyor. Sisi, Mısır’ı ordusu ile yönetiyor. Bizim ordumuzun bir dikta rejiminin koltuk değneği olabileceğini hayal etmek bile mümkün değil. Paramiliter örgütlenmeler ise, gevşek bir muhafazakâr dokudan üretilemezler.

Toplumdan gelen çok güçlü bir iktidar değişimi talebi var. Bunun karşısında duracak bir güç ve bir engel yok. Yerine neyin geleceği konusunda kafalar net değil, ama mevcut iktidarı değiştirmek konusunda muhalefetin her hücresi tek bir beden gibi hareket ediyor.

Gidiş bileti kesilmiş. Korku dağları yani iktidarı bekliyor, düz ovayı yani muhalefeti değil. O kadar güce ve tecrübeye rağmen iktidar kanadı organize bir hücuma kalkamıyor. Erdoğan tek başına vuruşuyor, yanında ve arkasında kimse yok; yapayalnız. Çünkü iktidar sahipleri ve destekçileri kendi geleceklerini garanti altına alma endişesi ile araziye uygun kamuflajlara gizlenmiş durumdalar. Diktanın muhalefeti susturması ve durdurması beklenen korku iklimi, tersine iktidar kanadını kilitliyor. Kendi çıkardığı isyanı bastırmak bir kenara, kendi saflarında iktidarın burçlarına egemen olan korkuyu bile gideremiyor.

Tatsız tuzsuz tekrarlarla uzatılan hikâye sona erdi. Yeni bir hikâye yazmak için yeni ilhamlarla yeni bir çağ başlıyor.

Erken Seçim kararı alındığı anda CDS, faizler düşer, döviz kontrol altına girer, yabancı sermaye yeniden giriş yapar. Yerli sermaye daha uzun vadeli planlamaya geçer.

Tek başına ekonominin zorlayıcı şartları erken seçimi mecburi istikamet olarak önümüze çıkarmaya yeterli.

Elbette direnecek, ipe un serecek. Ama “sözde” değil, ekonominin, halkın ve bir bütün olarak ülkenin çıkarlarına teslim olup erken seçime gidecek.

Başka çaresi yok.”

YARIN EKONOMİNİN GÜCÜ GÖRÜNÜR MÜ?

Bu analizin sonrasında “ARTIK ERKEN SEÇİM KAÇINILMAZ” diyor Türköne. Elbette belli koşullarda. Ekonomi, o koşullardan biri. Yarın da bunun test edileceği bir gün:

“2 NİSAN topyekun boykot günü..”

Çağrı üniversiteli gençlerden geldi. Yarın “HİÇBİR ŞEY SATIN ALMAMA GÜNÜ”.

İşçi sınıfının önce 12 Eylül darbesiyle, yıllar sonra 20 Temmuz OHAL ilanıyla “üretimden gelen güç” sakatlandı.

Şimdi “tüketimden gelen güç” sınav verecek. Elbette trol ordusu ve Türköne’nin andığı paramiliter oluşum yine alana sürülecek. Alışveriş yapacaklar.. Kahkaha eşliğinde boykot edilen ürünleri tüketecekler.

Erdoğan’ın bileti kesildi mi? Camdan kulesinde YAPAYALNIZ mı? Bugünden söylemek zor.

Ancak şu kadarını söyleyebilirim; 19 Mart’tan bu yana izlediği yol, bırakın ortak aklı.. herhangi bir düzeyde aklı göstermiyor.

Zihinleri yıllarca uydurma masallarla doldurulan seçmenine DÜNYA LİDERİ diye pazarlanırken, bugün 20’lerindeki gençlerin gücüne yeniliyor.

Related Posts

İsrail’in Şam’ı vurduğu saldırı canlı yayına yansıdı

İsrail ordusu, Suriye’nin başkenti Şam’a yeni saldırılar düzenledi. Bölgeden gelen son bilgilere göre İsrail Suriye Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Genelkurmay’ı vurdu. Saldırı anı canlı yayına yansıdı. Görüntülerde spikerin korku içinde masanın altına saklandığı görüldü.

45 gün içinde başvurmayan tapu sahipleri hakkını kaybedecek

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın işlenmeyen tarım arazilerini üretime kazandırmak amacıyla duyurduğu uygulama 1 Eylül 2025 itibarıyla devreye alınacak. Yeni düzenlemeyle birlikte son iki yılda tarlasında ekim gerçekleştirmeyen kişilere ait araziler, Bakanlık tarafından arazi sahiplerinin rızasına ihtiyaç duymaksızın üçüncül kişilere kiraya verilebilecek.

Çorum’da zehirli akrep eve girmeye çalışırken yakalandı

Olay, ilçeye bağlı Çampınar Köyü Pelitpınar Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, zehirli olduğu bilinen bir akrep eve girmeye çalışırken görüldü. Evde yaşayan vatandaş zehirli akrebi farkederek eve girmesini engelledi. Vatandaş akrebi …

Ünlü markanın su şişeleri acilen toplatılıyor: Körlüğe neden oldu!

Amerikan perakende devi Walmart, ciddi güvenlik riski oluşturan paslanmaz çelik su şişeleri nedeniyle harekete geçti. Yaklaşık 850 bin adet “Ozark Trail” markalı su şişesi, beklenmedik kazalara yol açabileceği gerekçesiyle geri çağrılıyor.

Doğu Karadeniz’in incisi ibadete açıldı: Hanife Hatun Camii’nde 13 bin kişi saf tutacak

Trabzon’un Ortahisar ilçesi Pazarkapı mevkisinde eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından annesi Hacı Hanife Bayraktar adına yaptırılan Doğu Karadeniz’in en büyük camisi olma özelliğini taşıyan Hanife Hatun Camii, düzenlenen …

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Srebrenitsa mesajı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Srebrenitsa Soykırımı’nın yıldönümü dolayısıyla anma mesajı yayımladı.

vozol sigara